MEHDÎ’NİN ZAMANINA AİT İŞARETLER

El-İşaa adlı esere göre: Şam’da Yahudi ve Müslümanın son harbinde idareyi elde edecek Mehdî’nin zuhuruna gösterilen işaretlerden biri, güneş’in hakikaten keşf olunmasıyla bunun bir mu’cize yani malum kural ve düşüncelerin bilmediği bir halde olduğu ortaya çıkacaktır.

Bu mevzuda şöyle bir rivayet bulunmaktadır. Bu rivayet Mehdi’nin geleceği çağı belirtir ve bu çağda Ay’ın keşfinin tamamlanacağı ve böylece Güneşin keşfi de olacağı söylenir.  Bu Mehdî’nin Filistin’i Yahudi elinden kurtarmak için geleceği anılır.

Hadis “Meşrebü’l verdî fî alâmâti’i Mehdî” adlı eserinde nakledilmektedir. Süleymaniye’deki yazma nüshasından nakledilmiştir.

İmam Muhammed İbni Alişöyle buyurmuştur:

“Bizden ‘soyumuzdan’ gelecek Mehdî’nin geleceği zamana ait iki işaret vardır.Bu iki işaret Allah’ın semaları ve yer’i yarattığı andan beri hiç olmamıştır.  Onların biri Ramazan ayının gecesindedir ki, o zaman AY KEŞF olunur. Diğeri ise mezkur ayın ortasındadır ki, o vakir GÜNEŞ KEŞF olunur.

Hadis-i şerifi rivayet eden Hz. Ali efendimizin oğlu İmam Muhammed’dir. Bizden diye buyurmasıyla bu va’dedilen zâtın kendi soyundan olacağını ifade eder.

İmam Aliyyü’l Karî ‘keşf’ kelimesi nasih hatasıyla sin yerine şın olarak yazılmıştır. Halbuki bu kelime ‘tutulmak’ manasından olan ‘Yüksefü’dür diyor. Yani ‘şın’ olacağı yerde nâsih yanılarak nokta koymuş olduğunu iddia ediyor.  Halbuki Ay ve Güneş Ramazan ayında ve diğer ay ve günlerde tutulurlar. Ama semaların ve yerin yaratılışından beri olmayan şey ise; insanın aya ayak basmasıdır. Ay’ın mahiyetini bilmek ve içinde yaşama imkanını bulmak da orayı tamamen keşfetmek demektir. Ay’ın üzerinde bir adım atmak orayı keşfetmek demek değidir.

Diğer bir hadis:  “La teqûmu’s sâate hattâ yeskunu ibni âdeme fî ka’ri’l kamer”  “İnsanoğlu Ay içinde ikamet etmeden kıyamet kopmayacaktır.” Bu nakildeki “ka’r” kelimesi yer sathı altı demektir. “Ka’ru’l fem” ağız içi manasındadır. Böylece “Ka’ru’l kamer” Ay sathı altı mansında oluyor.

Kaynak: Kur’an Işığında Kainat ve Göklerin Fethi, shf: 138 / Mehmet Emin Eminoğlu