Üç gün geçti. Başta Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye gazeteciliğinin ahlakı adına sormalıydı. Sormadı.
Hadi o sormadı diyelim.
Star Gazetesi sormalıydı.
Sormadı.
Başyazar Fehmi Koru sormalıydı.
Koru da dilsiz olmayı seçti.
Sabah Gazetesi sormalıydı.
Sabah Başyazarı Mehmet Barlas da dilsiz, kulaksız, gözsüz olmayı seçti, duymadı, görmedi, sormadı. Akit Gazetesi, Zaman Gazetesi, Türkiye Gazetesi, Bugün Gazetesi, Yeni Şafak Gazetesi, Akşam Gazetesi, Vatan Gazetesi, Hürriyet Gazetesi, Haber Türk Gazetesi, Radikal Gazetesi, Taraf Gazetesi ve bunlar gibi bir yığın iktidar sözcülüğüne vidalanmış gazetelerin başyazarları ya da hem başyazarlık ve hem genel yayın müdürü yapılmış kalemleri de sormadı.
Bunlar pişti gazeteler.
Pişti gazete patronları.
Pişti başyazarlar.
Pişti köşe sahibi kalemler.
10 yıldır iktidarla pişti oldular.
Şimdi bunların bir bölümü Hoca Efendi Fethullah ile pişti pozisyonu aldı. Diğer bölümü de Tayyip Beyefendi ile pişti olmaya devam.
* * *
Biliyorsunuz.
Pişti basit kağıt oyunudur.
Dokuzlu atıyorsun.
Dokuzlu ile çakıyor.
Pişti oluyor.
Kız atıyorsun.
Kız ile çakıyor.
Pişti oluyor.
Papaz atıyorsun.
Papaz ile çakıyor.
Pişti oluyor.
Hükümet ne diyorsa, Başbakan neyi savunuyorsa, bakanlar hangi iddiayı yükseltiyorsa son 11 yıldır bu gazeteler, başyazarları hükümetin, başbakanın, bakanların dediğini gerçek diye savundular. Başbakanın, bakanların, Hükümet sözcülerinin, devletin elindeki rant gücünden beslenen rüşvet dağıtıcı işadamlarının dile getirdiği çarık-çürük-yalan-dolan lafları bire bir tekrarladılar.
Karşılığını aldılar.
İktidardan beslendiler.
* * *
İktidar beslemesi pişti gazetecilerin; “2 milyon yolla Süleyman” diyen gazete genel yayın müdürünün kim olduğunu sorması gerekirdi.
Polis kayıtlarında var.
İsmi açıklanmayan bir gazetenin yayın müdürü; evinde ayakkabı kutusunda kirli çorap niyetine kirli 4.5 milyon dolar çıkan Halk Bank Genel Müdürü Süleyman Aslan’a telefonda; “Gazetede maaşları ödeyemiyorum, 2 milyon lira gönder, ben reklam faturası keserim…” diyor.
Yani sen devlet bankasısın.
Başbakan senin patronun.
Ben Başbakan’la piştiyim.
Reklamla besle beni.
* * *
Kim bu genel yayın müdürü? Gazetenin adı ne? Devlet bankaları son 11 yılda en çok ilanları hangi gazetelere akıttı? Açıklanması için Türk medyasından toplu bir istek niçin yükselmiyor? Örgütlü ve 1 numarası belli olan rüşvet ve yolsuzluk çürümüşlüğünün içinde 11 yıldır iktidarla pişti olan gazetecilik de var. Bu pislik pişti gazetecilik olmasaydı; iktidar yiyicilikte bu kadar gözü dönmüş davranamazdı. Bizim gazete SÖZCÜ, iktidar yandaşı gazetelerin devlet bankalarından beslendiğini; örneğin Star Gazetesi’nin çok az satışı olmasına rağmen; devlet bankaları ile devlet bağlantılı şirketlerden en yüksek ilanı aldığını belgeleriyle yazmıştı. İnternette SÖZCÜ arşivine girin; 23 kasım 2014 tarihli “Pis Mucize” başlıklı yazdığım yazıya bakın.
Ruhani’yi dinle Halk Bank’a ne yapıldığını anla!
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, “İran’a yönelik ekonomik ambargonun etkisini azaltmak üzere sağlanan ekonomik imtiyazlardan haksız kazanç elde edenlerin cezalandırılmasını” istedi. Yani İran’ın alacağını tahsil etmek için görevlendirilenlerin (Türkiye’de Rıza Sarraf ve İran’daki iş ortağı Babek Zencani) ve onlara yardımcı olan banka genel müdürü, Halk Bank’ı sadece İran’ın doğal gaz alacağını ödeme aracı olarak değil kendilerine ve çevrelerine haksız kazanç sağlamak için de kullandılar.
29 Aralık 2013 Pazar
Satılmış medya pişti oldu! - Necati Doğru
Related Posts:
Sıfırlandı! - Necati DoğruPara bu, yoktan var olmaz, vardan yok olmaz. El değiştirir. Sahip değiştirir. Kılık değiştirir. Yer değiştirir. Sonunda bir yerden çıkar. Köpekler, kendi kokularını izlerler. Para da köpekler gibi kendi kokusuna akar. Pa… Read More
Bilal de hesap versin Sarıgül de...! - Necati DoğruSiyaset manzaraları dikkat çekici: Bilal’i babası makam otosuna bindirip, cami inşaatı teftişine götürürken; TV’ler çağrılıp halka duygu gösterisi yapıldı. Ömer’i de babası sahneye çağırıp kucakladı, TV ekranlarından hal… Read More
Başbakan oğlunun köfteci vitrinine yansıyan manzaralar! Manzara seyredelim. Söz sussun. Vicdanlar konuşsun. Yolsuzluk ve Rüşvet baskınları sırasında ortaya çıktı ki; Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın İstanbul Zorlu Center’da iki restoranı var. Züppelik işte. Lokantaya restoran … Read More
Satılmış medya pişti oldu! - Necati DoğruÜç gün geçti. Başta Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye gazeteciliğinin ahlakı adına sormalıydı. Sormadı.Hadi o sormadı diyelim.Star Gazetesi sormalıydı.Sormadı.Başyazar Fehmi Koru sormalıydı.Koru da dilsiz olmayı seçti.Sabah Gazet… Read More
Ne oldu Rabia parmakları! - Necati DoğruBaş parmağı avuç içine yapıştırıp diğer dört parmağı dik tutarak yapılan “Rabia işareti” Mısır’daki darbecileri lanetlemek ve onların hapse koyduklarını desteklemenin sembol ifadesi olmuştu.Bir diklenişti.Demokratik duruş.Hal… Read More
0 yorum:
Yorum Gönder