Facebook

This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

25 Nisan 2013 Perşembe

DEVLETLER KEHANETLERLE YÖNETİLMEZ


Gaybi haber kaynaklarını incelediğimizde bunların;
* bir kısım ayetlerin cifrî değerlerine göre yapılan istihraçlar,
* hadis-i şeriflerin gaybi haber, te’vil ve tabirleri,
* İslam evliyalarının nuranî keşif ve kerametleri,
* kahinlerin zulmani kehanetleri olduklarını görmekteyiz.

Bu gaybî haber kaynaklarının bir kısmı nuranî ve güvenilir olsa da bir kısmı zulmanî ve güvenilmezdir.

Blogumuzda her ne kadar bu kaynaklardan bulabildiğimiz tüm gaybi haberlere yer vermekte ve onları değerlendirmekte isek de temel ilkemiz “Gaybı Allah’tan başka kimse bilmez” kuralıdır. Hakiki gaybı Allah bilir ve gaybden ne kadarını bildirmişse biz o kadarını bilebiliriz.

Yazılarımızı okuyanları bu açıdan uyarmak ve onları yanlış yönlendirmekten kaçınmak isteriz. Evliyaullahın keşifleri bazı durumlarda aynen çıkmayabilir. Kader levhalarında evliyaullahın gördüğü  olaylar ya aynen zuhur eder, ya dua gelir ertelenir, ya daha hafif şekilde çıkabilir, ya da kullar daha fenasına müstehak olursa daha sert çıkabilir. Bu yüzden bu imtihan dünyasında kulların eylem ve davranışları, dua ve ibadetleri, ihlas ve samimiyeti her zaman çok önemlidir.

Devletimiz ulu bir devlettir. Bizce bu devlet Hazret-i Peygamberin kurduğu devletin maddi ve manevi verasetine haizdir. Zira Yavuz Sultan Selim Han ile kutsal emanetler ve hilafet Devlet-i Aliye’ye intikal etmiştir. Halen bu emanetler İstanbul’dadır. Ayrıca her ne kadar İngilizlerin baskısıyla Lozan’da verilen söz gereği kanunla Hilafet makamı kaldırılmışsa da hilafetin manası Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi şahsında mündemiçtir. Bu açıdan Türkiye, Peygamber Efendimizden intikal eden maddi ve manevi devlet hakikatine sahiptir. Peygamberin kurduğu devlet halen Türkiye olarak devam etmektedir. Bizim inancımız budur.

Devlet kehanetlerle yönetilmez. Biz düşmanın hakkımızda ne düşündüğünü ve şeytani ruhsal kanallarında bizim hakkımızda neler yansıtıldığını bilmek için onları buraya derç ediyoruz. Diğer yandan nurani kaynaklarımızın her biri bizim için önemli ise de yine de her gaybi haberin sağlam maddi ayaklara oturtulması gerekir. Sadece gaybi haberlerin muğlaklığına sığınmak akla aykırı hareket etmektir. Maneviyatı, sağlam bir maddiyata dayandıran devletler uzun ömürlü olur.

Allah izin verirse bu devlet-i İslamiye son bir kez daha dünyaya hakim olacaktır. Gerçek islamiyeti ve insanlığı dünyaya gösterecektir. Bu dönem ne kadar sürerse sürsün, insanlığın şimdiye kadar gördüğü en parlak dönemlerden birisi olacaktır. Dünyada son defa maddi-manevi bir cennet yaşanacaktır.

Ondan sonra “her nefis ölümü tadacaktır” hakikati gereği islamiyetin, bu devletin ve dünyanın mukadder olan sonu gelecektir. Bizim için önemli olan hüsn-ü hatimedir.

Allah Müslümanların koruyucusudur.   

Gaybi Haberler

22 Nisan 2013 Pazartesi

İSTANBUL’UN GELECEĞİ

İstanbul’un manevi fethi artık çok yakındır…   Şam üzerine gidildiği an, İstanbul’un manevi iklimi hareketlenecektir! Çünkü İsrail, dünyayı ‘Şam’la oyalayıp, Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya saldıracaktır…(Hayati Sır) 

İsrail Suriye’ye girip Şam’ı alacak. Bu sırada Yunan da Türkiye’nin batısını, İstanbul’u ve çevresini vuracak. (Abdullah Gürbüz Baba)

Türkiye Kuzey Irak’a girince Üçüncü Dünya savaşında Ruslar Türkiye ve Avrupa’ya hücum edecek. Anadolu’da işgal doğudan Ankara’ya kadar yaklaşacak. Bu nedenle başkent İstanbul’un Anadolu yakasına taşınacak. (Abdullah Dağistani, Ahmet Müştak Baba)

Muhyiddin-i Arabiye göre Üçüncü dünya savaşının bir ayağı İstanbul’dan geçecek. İstanbul Ruslar tarafından işgal edilecek. Nostradamus’a göre Latin donanması tarafından işgal edilecek. Bu ihtimale göre İstanbul savaşan güçler arasında el değiştirmiş olabilir.

Aytunç Altındal’ın kitabına göre İstanbul Hristiyanlar tarafından işgal edilecek. Camilerin kubbelerine haçlar dikilecek.

Nazım Kıbrısi sohbetlerinde  İstanbul’un bombalanacağını, bu yüzden insanların kırlara yayılmasını ve gıda stoku yapmalarını tavsiye etmektedir.

İstanbul’da üniversitede iken aynı binada oturan bir tasavvuf ehli, şeyhlerinin kendilerinden İstanbul sur içinden çıkmamalarını tavsiye ettiğini söylemişti. Zira savaşta İstanbul’un sur içi kısmı bombalanmayacaktır.

Nostradamus’un ifadelerine bakılacak olursa İstanbul haçlılarca işgal edilince İstanbul’da Bizans devleti ihya edilecektir. Ancak tahminimizce bu devlet en fazla 6 ay sürecektir. 

Hz. Mehdi'nin zuhurundan önce, dünyayı kaplayacak olan bütün zamanların en büyük savaşı çıkar. Bu savaş üç ay sürer ve dünya nüfusunun büyük bir kısmı telef olur.  

Üçüncü dünya savaşının başında Türkiye zor duruma düşecektir. Vefat etmiş bir evliyaullaha göre ülkenin yarısı düşmana silah atmadan teslim olacaktır. Ülkenin bir kısmı işgal altına girecektir. Bu duruma Hadis-i şerifte İslam ordusunun üçte biri savaştan kaçacak demesiyle işaret olunmaktadır. Ancak diğer kısmı direnişe geçecektir.    Orta Asya ve Afganistan’dan gelen askerlerin yardımıyla Rusya, Hatay ve Doğu Anadolu’da teslim alınacaktır.

Nazım Kıbrısi’nin bahsettiği 4. Sultan Selim ile ilgili rivayetlere bakılacak olursa Osmanlı Sultanı İstanbul’a geri dönecek ve Osmanlı devleti ihya edilecektir. “Allah’ın emriyle Sultan geri döner ve hak yerini bulur. Dağılmış olan ümmetim yeniden hilafet sancağı altında toplanırlar.” demektedir.  Daha sonra İstanbul yöneticisi kutsal emanetleri Mehdiye teslim edecek ve Hilafet Mehdi’ye intikal etmiş olacaktır. “Bir Selim emanetleri alır, bir Selim de Mehdiye teslim eder” denmiştir. Birinci Selim: Yavuz Sultan Selim’dir, diğer Selim de 4. Sultan Selim’dir. 

Niyazi-i Mısri'ye göre Osmanlı devleti Mehdi zamanında sona erecektir. Devlet mehdi'ye devrolunacaktır. 

Fatih Sultan Mehmet Han’ın mürşidi Akşemseddin’e göre "İstanbul'u önce Mehmed fethedecek, sonra İstanbul haçlıların eline geçecek, daha sonra da Mehdi İstanbul'u tekrar fethedecektir.”

Mehdi Mekke’den zuhur edip sefere çıkacak. Savaş durduktan sonra, Hz. Mehdi Şam ve Konya üzerinden İstanbul'a vararak Mukaddes Emanetleri teslim alacaktır. Mehdi İstanbul’u tekbirlerle savaşsız fethedecektir.

Mehdi, İstanbul’da iken Deccalın Horasan’dan zuhur etmiş olduğunu işitip Şam’a intikal edecekler. Mehdi, İsa’nın zuhuruna kadar Şam’da muhasara altında kalacak. İsa Deccalı öldürecektir.

Savaşın başında işgale uğrayan ve üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak yeniden doğan Türkiye; savaşın sonunda İstanbul ve Ege Adaları Beylerbeyliği, Anadolu Beylerbeyliği ve Balkan-Rumeli Beylerbeyliği olarak üç ana eyaletten oluşan bir devlet olacaktır.

Gaybi Haberler

12 Nisan 2013 Cuma

FETHULLAH GÜLEN'E GÖRE MEHDİ NEREDE ÇIKACAK?


Fethullah Gülen Hocaefendi Hz. Mehdi’nin şahıs olarak geleceğini anlatıyor

Fethullah Gülen Hz. Mehdi’nin şahıs olarak geleceğini çok iyi biliyor, 1979 yılında yaptığı sohbetlerde Hz. Mehdi çıktığında yanındakiler için “kiminin çocuğu hâkim çocuğu olacak, kiminin çocuğu genel müdür çocuğu olacak ve çok dikkat çekecek, Hz. Mehdi elit olacak, seçkin kesime hitap edecek ve çok büyük olay çıkacak Türkiye’de, herkes onun üzerine yüklenecek” diyor. Buna inanmayan Sızıntı dergisini açık bakabilir. Orada Fethullah Gülen Hz. Mehdi’nin her aşamasını anlatıyor. “Şimdi okulda tek başınasın, koridorlarda tek başına geziyorsun ama yakında göreceksin etrafındaki birler binler olacak ve etrafında çiçekler açacak" diyor. Hz. Mehdi’nin herkesten perde perde gizlendiğini anlatıyor. 

Bugün günümüzde bazı Nur talebesi kardeşlerimiz Hz. Mehdi’nin şahıs olarak gelmeyeceğini, şahs-ı manevi olduğunu iddia ediyorlar. Oysa hem peygamberimiz, hem Bediüzzaman Hz. Mehdi’nin şahsından tutun da dış görünüşüne kadar, çıkış alametlerine kadar, yüzlerce hadisle ve sözle Hz. Mehdi’yi anlatmışlardır. Bakın Fethullah Gülen hocaefendi Hz. Mehdi’nin şahıs olarak geleceğini nasıl anlatıyor: 

Bediüzzaman Hz. Mehdi’nin kendisinden yüz sene sonra geleceğini bildirmiştir. Hz. Mehdi’nin çıkış alametleri tek tek gerçekleşmiştir. Çok yakın bir süre sonra insanlar çok daha net bir şekilde gerçekleri görmeye başlayacaklar.


11 Nisan 2013 Perşembe

İMAM-I RABBANİ'YE GÖRE MEHDİ'NİN GELİŞ ZAMANI


Sual: İmam-ı Rabbani hazretleri, 209. mektubunda, Hazret-i Mehdi’nin ve Hazret-i İsa’nın bin yıl sonra geleceğini bildiriyor. Kendisinden bin yıl sonra mı, yoksa Peygamber efendimizden bin yıl sonra mı?

CEVAP
Kendisinden bin yıl sonra geleceğini bildiriyor. 1624 yılında vefat ettiğine göre, Hazret-i Mehdi ile Hazret-i İsa’nın gelmesi 2624 yılları civarında olacaktır. Daha önce veya daha sonra da olabilir. Bin yıl ifadesi yuvarlak bir ifadedir. Demek daha bu zatların gelmesine 600 yıl vardır. Kıyamet de, onlar geldikten sonra kopacağına göre, yarın veya birkaç sene sonra kıyametin kopacağını söyleyenlerin yanlış hesap içinde oldukları meydandadır.

Bir başka husus, falana filana Mehdi demek için, din kitaplarının yazılarını değiştirenler var. İmam-ı Rabbani hazretlerinin ünvanı, "ikinci binin müceddidi"dir. Din kitaplarını tanıyan herkes bunu bilir. Aşağıdaki yazısında görüldüğü gibi, Hazret-i Mehdinin kendisinden bin yıl sonra geleceğini bildirmektedir, yani üçüncü bin yılda. Bunun dışında Hazret-i Mehdi’nin alametleri olacak. Bunlar zuhur edecek. Şuna buna Mehdi demek için, büyüklerin sözlerini değiştirenlere itibar etmemek lazımdır.

Mehmet Ali Demirbaş

6 Nisan 2013 Cumartesi

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞINDA TÜRKİYE’NİN DURUMU

Üçüncü Dünya Savaşı Beni Asfar'ın Türkiye'ye saldırısı ile başlar.  


Şeyh Abdullah Dağistani’ye göre:

Mehdi’nin zuhuru öncesinde önce bitişik bir ülkeden Türkiye’ye saldırı olacak. Ondan sonra komşu bir ülke üzerinden Türkiye’nin bir kısmı işgal edilecek. ABD’nin bu duruma müdahale etmesiyle üçüncü dünya savaşı çıkacaktır.  

Abdullah Dağistani'ye göre bitişik bir ülkenin Türkiye'ye saldırmasının ardından, komşu bir ülke Türkiye'ye saldırıp bir kısmını işgal edecektir. 

Nazım Kıbrısi de Şeyh Abdullah Dağistani’nin öğrencisi olarak üstadından nakillerde bulunmuştur:  


Melhame-i Kübra'da Amik ovasında İslam askeri üç bölük olur; bir bölüğü döner kaçar, ikinci bölük şehid olur. Üçüncü bölük sebat eder. Cenabı Hakk’ın yardımı yetişir ve İslam ordusu Rus ordularının hepsini süpürür geçer.  

Ardından savaş korkunç bir dünya savaşına dönüşür. Savaş dünyanın tamamına yayılır. İnsanların çoğu ölür. Büyük bir felaket olacaktır. Mesela 7 milyar dünya nüfusunun 6 milyarı ölüp yok olacaktır.  

Dünyayı saran savaş ise üç ay sürer, savaşın sonuna doğru Mehdi a.s. gelir. Bu arada İstanbul işgal edilir. Müslümanlar İstanbul'u fethederler (işgalden kurtarırlar).  

Bu fetih sırasında Deccal çıkar. Müslümanlar Şam'a, Mekke, Medine'ye göçüp buralarda toplanırlar. Deccal 1 sene 7 ayda bütün dünyayı dolaşacak, insanları kendine taptırmak için uğraşacaktır. Dolaşması tamamlandığında İsa As. nüzul eder ve Deccal'i öldürür. İsa As. Mehdi As'a tabi olur.
 
Mehdi As. 7 sene, İsa As. ise 40 sene dünyaya hükmederler. İslam bütün dünyaya hakim olur. İkinci bir Asr-ı Saadet dönemi olacaktır.” 

Onyedinci Hilal sitesi Şeyh Abdullah Dağistani’yi şöyle yorumlamaktalar: 

Türkiye Rus-Ermeni ittifakıyla işgal edilecek. Ankara’ya kadar bu işgal gelecektir. Savaşın üçüncü ayında Türk Ordusu Rusları yenecektir.  Demek ki savaşın başında Türkiye yenilip epey toprak kaybedecek, ama sonra toparlanıp işgalci güçleri tamamen imha edecektir.

Ermeni milleti millet olmaktan çıkıp yaptığı katliam ve tecavüzü kasabaya dönerek ödeyecektir. Mustafa Necati Özfatura’nın Türkiye gazetesindeki eski yazılarına göre: Ermenilerin Kafkasyadaki sayıları birkaç binlere inecektir. 

Bu savaşın başında taraflar; önce Türkler ve saldırgan Rus-Ermeni cephesidir. Savaşın daha sonraki aşamalarında Türklerin öncülüğünde İslam Alemi ile Batı arasındadır. Bütün bu tertiplerin en önemli yılı 2016 yılıdır” demektedirler. 

Abdullah Gürbüz Baba’ya göre:  

 İsrail Suriye'yi almadıkça Mehdi çıkmayacak. İsrail Suriye’ye vuracak. Suriyeliler Türkiye'ye kaçacak. Savaşta İsrail Medineyi bombalayacak. Filistin ve Lübnanda çok kayıp verilecek. Türkiye'yi de vuracaklar. Daha sonra İsrail Hatay’dan vuracak. Amik ovası kan gölüne dönecek. Türkiye'den insanlar “biz de Yahudiyi ülkemizden çıkaralım" deyip orada toplanacaklar.  

Bu sırada Yunan Türkiye'nin batısını vuracak. Amik ovasındaki Türklerin bir kısmı geri dönecekler. Bir kısmı ise orada kalıp Yahudileri yok etmek için savaşacaklar.  

Türkler bu savaşın başında yenilecekler. Afganistan ve Türki devletlerden askerler gelip Mehdiye yardım edecekler. İstanbul bu savaşta işgal edildiği için İstanbul Mehdi tarafından anlaşma yoluyla yeniden geri alınacak.”  

Abdullah Gürbüz Baba’ya göre Amik ovasında Türkiye ile savaşacak olan düşman Yahudilerdir. Ancak bunlar İsrail mi, yoksa ABD yada BM  görüntüsündeki yahudi kuvvetleri mi göreceğiz.  

Ahmet Hulusi’nin anlatımına göre Beykozlu Osman Akfırat Efendi:  

Türkiyede idare bozulacak ve zorlu bir ameliyattan sonra yeniden yapılanma olacak. Savaştan önce Türkiye'nin başında müslüman insanlar başta olacak.

Yunanistan'la bir savaş olacak. O savaşta Yunanistan haksız olduğu için savaşın sonu Yunanistan için hüsran olacak. Batı Trakya ve Ege adaları Türkiye'nin eline geçecek.
 
Bunun üzerine Avrupa Türkiye'yi dışlayacak ve atacak. Avrupa bizi dışladı diye önce çok üzülecekler. Ama savaş başladığında bunun büyük bir nimet olduğu anlaşılacak.  

Üçüncü dünya savaşı çıkınca Rusya Avrupa'nın üzerine yürüyecek. Avrupa'da taş üstüne taş bırakmayacaklar. Amerika Rusya karşısında aciz kalacak.  

Üçüncü Dünya savaşına Türkiye girmiş sayılmayacak. Zira Üçüncü Dünya savaşından az önce Türkiye hem Avrupa’dan dışlanmış, hem de NATO’dan çekilmiş olacak.  

Muhyiddin-i Arabiye göre o savaşta İstanbul 6 ay süreyle Ruslar tarafından işgal edilecek. Bu sürenin sonunda İstanbul’u terk edecekler.”  

Türkiye üçüncü dünya savaşına girecek mi ?

Osman Akfırat Efendi’ye göre en önemli ayrıntı Türkiyenin 3. dünya savaşına girmiş sayılmayacağı yorumudur. Buna benzer bir yorumu Fatih Nurullah Efendi yapmaktadır. O da Türkiyenin 3. dünya savaşına girmeyeceği kanaatindedir. Ancak diğer kaynaklara göre madem üçüncü dünya savaşı Rusya'nın Türkiye'ye saldırmasıyla başlayacağına göre  bu savaşa girmiş olması gerekir.

Türkiye 11. prens zamanında sona erecek kehaneti

Aytunç Altındal’ın “Türk İmparatorluğunun yıkılışına dair kehanetler” adlı kitabından alıntılarda Türkiyenin 11. prens zamanında sona ereceği kehaneti yer almaktadır.  

“Kitapta “11'inci Prens döneminde Türk devleti, büyük bir sarsıntı yaşayıp yıkılma noktasına gelecektir” öngörüsü var. Ayrıca “Hristiyan Prensliklerin birleşmesi, Türk imparatorluğunun sonunu getirecektir” deniliyor. Bu da benim yorumumca AB'dir.  

Bu kehanet son mu? Türkiye'nin geleceği nasıl şekillenecek?

Maalesef kâhinler, Türk İmparatorluğu'nun 11'inci Prensi'nden sonra Türk devleti yok kabul etmiş. Türkiye ile ilgili kehanetler burada bitiyor. Bu sonuç, çok ciddiye alınmalı.
 

Gelelim kehanete göre, diğer olacaklara veya Altındal'ın deyimiyle,  

"öngörü"lere:


* İstanbul'un camileri ve Ayasofya üzerinde haçlar dikilecektir. Bu haçlar, saplanacağı yere silahlı ellerle saplanacaktır. Bu muhteşem şehrin yıkımı gelecektir.   

* Yıkım adaletsizliklerin en kötülerinin gerçekleştiği bir dönemin ardından olacaktır. Tüm Doğu ülkeleri de Hıristiyanlarca fethedilecektir. Böylece, ölü yaşayan, soyulmuş ve felç olmuş bir yönetim sona erecektir.  

Tesadüf o ki...

* Önce, Müslüman şeriatı artacaktır. Eğer yedinci seneye kadar kaldırılmazsa, on ikinci seneye kadar buranın hâkimi olacaktır. Sonra, Hıristiyan silahlarıyla bir tutsaklık dönemi gelecektir.

* Türklerin başına geçecek 11. devlet adamı, ülkenin bekasını belirleyecektir. Tesadüf o ki, yakında 11. cumhurbaşkanımızı seçeceğiz. “
 Alıntı burada bitiyor.

Abdullah GÜL Türkiyenin 11. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Onikinci seneye kadar ibaresini 3 kasım 2002 seçimlerine göre alırsak 2014 yılı çıkmaktadır. Demek ki Abdullah GÜL döneminde ülkenin bekası belirlenecektir.   

Bu kitaptaki kahine göre:

11. prensten sonra Türk devleti yok kabul edilmiş. Önce müslümanlık şeriatı artacak. 12. seneden sonra hristiyan silahlarıyla bir tutsaklık dönemi gelecek. İstanbul hristiyanlarca ele geçirilecek. Tüm doğu ülkeleri de Hristiyanlarca ele geçirilecektir.   

İstanbul 6 ay işgal görecek, sonra Mehdi tarafından kurtarılacaktır.  

Üçüncü dünya savaşının başlamasına Türkiyede bir hareket neden olacak.  

Nasıl bir hareket olacak bilemiyoruz. Bu arada Osman Akfırat Efendi’nin bildirdiği “Türkiyenin büyük savaştan önce Avrupa’dan dışlanması ve sonra NATO’dan çekilmemizi” nasıl değerlendirmeliyiz. Nazım Kıbrısi’nin  ifadeleri bunu bir nebze açıklar görünmektedir. Acaba savaş başlamadan önce Türkiyenin içinde ne tür bir hareket olacak ?  

Aşağıdaki alıntılar Nazım Kıbrısiye aittir.  

Şam hudûdu açılır ve hudut kalmaz. Sonra üç ay içinde büyük muharebe çıktığında Mehdi a.s.’ın çıkmasına üç ay var demektir.  ("Şam hududu açılır" ibaresini Abdullah Gürbüz Baba'nın "İsrail' Suriye'ye saldırır ve Suriyeliler Türkiye'ye kaçar" ibaresi arasında ilgi kurabiliriz.)
İslâm askeri üç bölük olur; bir bölüğü döner kaçar, ikinci bölük şehid olur, üçüncü bölük sebat eder. Cenâb-ı Hakk’ın yardımı yetişir ve Rus ordularının hepsini süpürür geçer. Ta İstanbul’a kadar yollar açılır.”  

“O büyük harbin sebebi Türkiye olacaktır. Türkiye’deki hareket büyük harbe dönüşecektir. "

“Melhame’i Kübra Beni Asfar (Rus) kabilesinin Türk kavmine saldırmasıyla başlar.  Adına ‘Büyük Budama’ denilen öyle büyük bir savaş olur ki, dünya doğu ve batı olmak üzere iki cepheye ayrılır. Nitekim doğu’nun batı’ya karşı yapacak olduğu bu savaşta insanların yedide altısı telef olur. Üç ile yedi ay kadar sürecek olan bu müthiş ve görülmemiş savaşta Beni Asfar kabilesi Amik ovasında tamamen imha edilir. “ 

“Türk ordusu Irak'a girdiği vakit, Ruslar kuzey'den gelecekler. Şam'dan da Amik ovasına Ruslara karşı savaşacak bir güç gelecek diye. Bu ordu üç bölümden olacak: Birinci birlik kaçacak çünkü savaşmaya halleri yok. İkinci birlik savaşacak ve şehit düşecek. Sonra üçüncü birlik çıkacak yola. Allah'dan manevi destek yetişecek ve bu birlik Rus ordusunu darmadağın edecek. Türkiye'ye yollar açılacak. Ruslar bu bölgeden düşecekler.  

O sırada Alman'lar Avrupa'dan Rusya'ya ve Japon'lar Asya'dan Çin'e saldıracak… Ve yine bir hadis der ki „El-Melhametü'l-kübrâ" (büyük savaş) ve Konstantinopl'in ikinci fethi 6 ay içinde olacak diye. Yedinci ayda Deccal çıkar.“ 


Bu hadis-i şerifi Nazım Kıbrısi sohbetlerinde nakletmiştir:  

“Bir Selim gelir emaneti alır ve en son bir Selim daha gelir, emaneti verir. Biri gelir bu saltanatı yıkar. Böylece Cebabire devri girmiş olur. Sultan geri döner ve hak yerini bulur. Dağılmış olan ümmetim yeniden hilafet sancağı altında toplanırlar.
 
Sonra üç tekbir sesi duyulur ve benim temiz soyumdan Muhammed’ul Mehdi aleyhisselam zuhur eder ve bu savaşı durdurup Garbi Roma ile Şarki Roma’yı (Vatikan ve Istanbul) fetheder.  

Akabinde derhal Konya’ya gelir ve orada ihtişam ve tazim içinde benim kutsal emanetlerimden mübarek kılıcımı son Selim olan Osmanlı padişahı 4. Sultan Selim Han tarafından bizzat tören ile, teslim alıp beline kuşanır.”  

Muhyiddin-i Arabiye göre:  

“Rum, doğuyu ve batıyı birleştirerek mülkü ele geçirir. Böyle olunca da, Zemzem’le Safâ arasından büyük ‘Mim’ (Mehdi) zuhûr eder ve lâtif olan ‘Ğayın’da kâim olup, kendisine biat edilir. Sonra kullara vaadedilen gelir ve zulüm ve kötülükle dolduktan sonra yeryüzüne tekrar adâlet yerleşir. ‘Son’un zuhûruyla ilk ‘Mim’in (Muhammed SAV) hükmü yeniden doğar ve onunla yeryüzü yeniden canlanır.”  “Muhyiddin-i Arabi  Şeceretü'n-Numaniye sonu”
 
Niyazi-i Mısri: 

Osmanlı Devleti hakikat ehlinin ittifakı ile Mehdî’nin zamanında sona erecektir. Nasıl ki İsâ aleyhisselâmın hilafeti, umumi hilafetin sonu ise, Mehdî’nin hilafeti de hususi ve Muhammedi hilafetin sonudur.  “Niyazi-i Mısri Divanından”

Osmanlı Devleti Mehdi’nin zamanında sona erecektir. Osmanlı Devletinin mirasçısı Türkiye’dir. Mehdi zamanında Türkiye Mehdi’nin kuracağı Türkiye merkezli Büyük Dünya Devletine dönüşecektir.  

Başka bir yoruma göre İstanbul’un işgal altına girmesiyle burada tahminen Bizans ihya edilecektir. Nostradamus’un dörtlüklerinde Bizans tabiri geçmektedir.  Bizans devleti 6 ay sürecektir. İstanbul Mehdi tarafından savaşsız geri alınacaktır.
 
Diğer bir yorum olarak Nazım Kıbrısi’nin hadis olarak naklettiğine göre: Son Osmanlı padişahı olan 4. Selim zamanında kutsal emanetleri Mehdiye teslim edecek olması bir yerde hilafet ile beraber devletin de Mehdiye geçeğini ifade ediyor.  

Çelişki gibi görünen bu durumun nasıl meydana geleceğini zaman gösterecektir. Türkiyenin 3. dünya savaşı süreci içinde geçici olarak üç parçaya ayrılacak olması bu durumun bir açıklaması olabilir. İstanbul’da yeniden Osmanlı hanedanından birisi başa geçirilmiş olabilir.   

Üçüncü dünya savaşı: Türkiye'nin Kuzey Irak’a girmesi üzerine Rusya'nın Türkiye'ye saldırmasıyla başlayacak. Türkiye'nin kuzey doğusundan girip ülkenin bir kısmını işgal ederek Amik ovasına inecek.  İstanbul'u da işgal edecek.

Diğer taraftan Ruslar Avrupa'yı perişan edecek. Avrupa'da taş üstüne taş kalmayacak. Amerika Ruslar karşısında aciz kalacak. Ancak savaş daha sonra Rusların aleyhine dönecek.

Avrupa'da Almanlar Rusların üzerine, Asya'da Japonlar Çin’in üzerine yürüyecek. Muhyiddin-i Arabiye göre Japonlar Ural dağlarına kadar gelecekler. Bediüzzamana göre de: Ruslar Doğu Anadolu’da Türk ordusunca teslim alınacak. Rusya İslam Birliğine kılıç çekemeyecek. Rusya küçülerek İslam Birliğine tabi hale gelecek.  Savaş 6 ay sürecek.

İsveçli bir kahin olan Anton Johansson (1858 - 1909)
 
Rusyanın Avrupayı istila edeceğini de haber vermiştir.

- İran ve Türkiye Rus orduları tarafından işgal edilecek.

- Ruslar Balkanları işgal edecek.

- İtalya’da büyük bir yıkım olacak.

- Kızıl fırtına Macaristan, Avusturya, kuzey İtalya ve İsviçre yoluyla Fransa’ya yaklaşacak.

- Almanya doğudan saldırıya uğrayacak.

- Rusya ABD üzerine büyük bir saldırı başlatacak. Bu yüzden ABD güçlerinin  Avrupa'ya yardım etmesi engellenecek.  

Hadis-i şerif’e göre Melhame-i Kübra: 

Hadiste diyor ki "Yakında siz Rumlar'la emin bir sulh yapacaksınız. Sonra siz gaza edeceksiniz. Onlar da gerinizde sizin gaza ettiğinize düşman olacaklar. O harpten muzaffer çıkacak ve ganimet alacaksınız.  

Sonra yeşil bir ovaya konacaksınız. Orada bir Rum neferi salibini kaldıracak ve diyecek ki: "Haç galip geldi." Ona müslümanlardan birisi karşı koyup, kendisini öldürecek. Bunun üzerine Rumlar muahedeyi bozacak ve gadredecekler. Büyük muharebeler olacak. Sizin için toplanacak ve 80 sancak halinde üstünüze gelecekler. Her bir sancak altında 12 000 kişi olarak."  

Bu hadise göre: Müslümanlar bir savaş öncesi Rumlarla ortak bir düşmana karşı bir güvenlik anlaşması yapacaklar. Rumlar da müslümanların gaza ettiği bir düşmana düşman olacaklar. Rumlar müslümanlara geriden destek verecekler. Müslümanlar o savaşta muzaffer olacaklar.  

Sonra islam ordusu yeşil bir ovaya, Amik ovasına konuşlanacak. Orada Rum neferinin haçını kaldırması Rumların da oraya konuşlandığını gösteriyor. Burada aklımıza “Rumlar A’mak ve Dabık’a inecekler “ hadisi gelmekte… Onlar güya bize yardım maksadıyla Amik ve Dabık bölgesine ordularını indirecekler.  

Savaşı müslümanlar kazandığı halde bir rum askeri haçı kaldırıp, haç galip geldi diyecek. Müslümanların zaferini çalmaya çalışacaklar. Müslümanlardan birisi o Rum askerini öldürecek. Bunun üzerine Rumlar anlaşmayı bozacaklar. Başka hadislerde bir çocuk doğum süresi içinde yani 9 ay sonra müslümanlara saldırıp gadirlik-haksızlık yapacaklar. Rumlar 9 ay savaş savaş hazırlığı yapıp, bir milyona yakın bir ordu ile müslümanlara saldıracaklar.  

Mustafa Necati Özfatura 1980’lerde Türkiye Gazetesindeki yazılarında Amerikanın Toros dağları eteklerinde 1 milyon kişilik ordusu ile yenileceğini, ölülerini burada bırakıp geri çekileceğini yazmıştır.  

Buna göre hadisteki müslümana ilk saldıran düşmanın Rusya olması, daha sonra anlaşmayı bozup Türkiyeyi ele geçirmeye çalışmak için saldırıp sonra yenilecek düşmanın da Amerika olması müskündür. Dost ve müttefik görünüp sonra ihanet edecekler. Hadisin nasıl gerçekleşeceğini zaman tefsir edecektir.  

Bununla ilgili olarak internette Ulukışla savunması olarak yayınlanan makale Mustafa Necati Özfatura’nın ifadelerini teyid etmektedir.  

Ulukışla Savunması:  

“Ulukışla bu yüzyılın savunmasını yapar. Stratejik bir yerdir. Askerde iken bir uzman çavuş söyle bir söz nakletmişti. "Bir zaman gelecek Türkiye işgal olacak,  onları Ulukışla da durduracağız." Bu  sözü bir evliyaullah söylemiş dedi.

Askeriye bu sözü işitmiş ve Türkiye işgal olursa nasıl  işgal edilir sorusunu sormuş ? Ve neden Ulukışla sorusuna cevap  aramışlar.  

Bakmışlar ki stratejik öneme sahip, tam da Bor ilçesinin hemen  önü…  Bunun üzerine Ulukışla'daki tabur seviyesindeki birlik tugay  seviyesine çıkartılmış.  Askeriye burada bir açık tespit etmiş ve gereğini  yapmış.

Ulukışla bu yüzyılın savunma savaşını  yapar. Benim şahsi görüşüm. 2016  yılına kadar burda büyük bir savunma olur.  ABD savaşa işin  neresinde katılır  bilemem. Fakat 2016 yılında ABD kesinlikle Ulukışla’da olacaktır diye  düşünüyorum.  Burada savaş kilitlenecektir.”   
 
Hangi Amerika:


Bu arada hangi Amerika konusunda bir açıklama gereği ortaya çıkıyor. Bediüzzaman'a göre "Yeni Dünya" tabir ettiği bir devlet, İsa’nın hakiki dinine sarılarak İslama tabi olacaktır.

Bu konuda Nazım Kıbrısi’nin ifadeleri şöyledir: “Evliyaların istediği Amerika’nın islam olmasıdır. Onun gayreti ile beraber İslam ayağa kalkacaktır. Ve Amerika tarafından islam kabul edilecektir. Amerika islam olacaktır.  

Büyük evliya Muhiddin ibni Arabi hazretleri; „Kıyamet gelmeden önce bütün İngilizler müslüman olacaktır“ diye haber vermistir. Amerika da aynıdır.  Kılıçları İslam’a karşı olan milletlere çevrilecektir.”

Ancak bu durum Batının çökmesinden sonra meydana gelecektir.  

Deccalin zuhur etmesinden sonra Kudüste muhasara altında kalan Mehdiye ve müslümanlara İsa’nın inerek destek vermesi ve Deccalı öldürmesi ile ifade edilen İsa'nın inişini İslama tabi olmuş İseviler olarak düşünebiliriz. Hristiyanlık Papalığın yıkılmasıyla tasfiye olacak. Çoğu İslama gireceklerdir. 

Mehdi’nin bayrağı:   

Peygamberimiz (sav)'in hadisinde haber verildiğine göre, Hz. Mehdi (a.s.) önce Türk bayrağıyla Türkiye'den çıkacak, daha sonra da yeşil bayrak sahibi olan İslam ülkelerine de manen hakim olacaktır.    



Gaybi Haberler