Facebook

20 Mart 2013 Çarşamba

AHİRZAMAN MEHDİSİNİN ALAMETLERİ - 3



HZ. MEHDİ’NİN ZUHURU

·      Kabileler arasındaki savaşlardan sonra, insanlar Mina ve Arafat’ta iken münadi, “Emiriniz falandır” diye seslenir ve arkasından ikinci bir ses gelir. “Uyanık olun, bu münadi kesinlikle doğru söyledi” der. Bunun üzerine insanlar silahlarını sıyırırlar şiddetle çarpışırlar. İşte o zaman semadan kendini belli eden bir et görünür ve savaş ise şiddetlenir. Hak yardımcılarının sayıları Bedir Savaşçıları sayısınca kalana kadar bu şiddet devam eder ve onlarda sahiplerine (Mehdi’ye) biat etmek için giderler.

·      Mekke’de hiç yoktan günahsız insanlar öldürüldüğünde, semadan “Emiriniz falandır, işte bu Mehdi’dir ki yeryüzünü adalet ve bollukla dolduracaktır” şeklinde bir nida duyulur.

·      “Bu nida yeryüzünü kaplar ve her dilin ehli onu kendi lisanında işitir”

·      Muharrem ayında bir münadi semadan “Uyanık olun Allah’ın seçtiği kişi falandır, onu dinleyin ve itaat edin” diyecektir ve bu çok şiddetli savaşların ve fitnelerin bulunduğu bir senede olacaktır.

ZUHUR ŞEKLİ

·      Ticaret ve yolların kesildiği ve fitnelerin çoğaldığı zaman, muhtelif beldelerden yedi alim her birinin beraberinde üç yüz on küsur kişi olduğu halde, birbirlerinden habersiz bir şekil Mekke’de bir araya gelirler. Biri diğerini “Burada ne arıyorsun?” diye sorar.

Ona şöyle derler: “Biz O şahsı aramak için geldik ki, fitneler O’nun eliyle sönebilir. Konstantiniyye Onunla fethedilir. Biz O’nu ismi ile ve anasının, babasının ismiyle ve ordusu ile tanırız,  Mekke’de olduğunu da biliyoruz”.

Bu yedi alim bu konuda birleşirler O’nu ararlar ve Mekke’de bulurlar. Ve kendisine “Sen falan oğlu falansın” derler. O ise “Ben sadece Ensar’dan birisiyim” der. Onların elinden kurtulur.

 tanıyan ve bilenlere anlatırlar, bunun üzerine “aradığınız sahibiniz Odur ve Medine’ye gitmiştir” denilir. Bu defa Onu ararlar, halbuki O tekrar Mekke’ye dönmüştür.

Onu tekrar Mekke’de bulanarak yine, “Sen falan oğlu falansın, annen de filan kızı filanedir, sende şu şu alametler vardır, birinci defa bizden kurtuldun uzat elini sana biat edelim” derler. Bunun üzerine O “Ben aradığınız değilim” der ve tekrar Medine’ye gider. Medine’de yine aranınca tekrar Mekke’ye döner.

Mekke’de kendisini Rükun’da bularak şöyle derler: “Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve başında Haddam’dan birisinin bulunduğu Süfyani ordusuna karşı korumazsan, günahlarımız Senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun.” derler. Bunun üzerine Mehdi, Rükun ile Makam arasında oturur ve elini uzatarak biatları kabul eder.

Allah’da Onun muhabbetini insanların sinelerine yerleştirir. O daha sonra gündüz aslan, gece ise abid olan bir kavimle beraber olur.

·      Fitne içindeki insanlar kan akıtıldığı bir zamanda evinde oturmakta olan Mehdi’ye gelir ve “Bizim için kalk artık” der. O ise kabul etmez, ancak ölümle tehdit edildikten sonra onlar için kalkar. Ondan sonra artık kan dökülmez.

·      Mehdi, Medine’den Mekke’ye gelir ve kendisi istemediği halde, insanlar O’nu kendi aralarından çıkarıp, Rükün ile Makam arasında O’na biat ederler.

·      Allah Mehdi’yi bir gecede ıslah eder (olgunlaştırır).

·      Mehdi, aşure günü zuhur eder. O gün Hüseyin b. Ali (r.a.) şehid edilmiştir ve O Muharrem ayının onuncu Cumartesi günü olmuştur. O Rükün ile Makam arasında kaim olur. Cebrail (a.s.) Onun sağında, Mikail (a.s.) ise solunda olur. Arzın muhtelif yerlerinden gelen taraftarları toplanırlar ve Ona biat ederler. Böylece, yeryüzü, daha önce zulüm ve cevirle dolduğu gibi, şimdi de adaletle dolar.

·      Rükün ile Makam arasında Mehdi ye biat edilir ve (zamanında) ne uykuda olan uyandırılır, ne de herhangi bir kan akıtılır.

·      Mehdi’ye Bedir ehli sayısınca kişi, Rukun ve Makam arasında, biat eder. Irak halkının ileri gelenleri ve Şam ebdalları O’na gelirler. O zaman Şam’dan bir ordu O’na karşı savaşmak için gelir, ancak Beyda’ya girdiğinde yere batırılır. (Beyda, Medine ile Mekke arasında bir mevkidir.)

·      İnsanların ümitsiz olduğu ve “Hiç Mehdi falan yokmuş” dediği bir sırada Allah Mehdi’yi gönderir. O’nun yardımcıları Şam ehlinden sayıları Bedir ashabının sayıları kadar üçyüz onbeş kişidir. Bunlar Şam’dan O’na gelirler ve O’nu Mekke’de Safa’daki bir evden çıkararak, kendisi istemediği halde, O’na biat ederler. O da onlarla birlikte Makam’ın yanında iki rekat namaz kıldıktan sonra minbere çıkar.

·      Başında Şuayb b. Salih Temimi’nin bulunduğu siyah bayraklı ordu, Süfyani’nin memleketinde, çıktığı zaman insanlar Mehdi’yi arar ve O, Resullulah (s.a.v.)’in bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve O’nun çıkışından ümit kesildiği bir sırada Mekke’de zuhur eder. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: “Ey insanlar, Ümmeti Muhammed ve bilhassa O’nun Ehli Beyti çok belalar gördü ve bizler kahır ve haksızlığa maruz kaldık. ”


·      Mehdi yatsı vaktinde Resullulah (s.a.v.)’in bayrağı, gömleği kılıcı ve Nur ve beyan gibi daha birçok alametler yanında olduğu halde, Mekke’de zuhur eder. Yatsı namazını kıldıktan sonra en yüksek sesi ile hitap eder: Yatsı namazını kıldıktan sonra en yüksek sesi ile şöyle hitap eder: “Ey insanlar, Ben size Allah’ı hatırlatıyorum. Yarın mahşer gününde Allah’ın huzurunda yerinizin ne olacağını haber veriyorum. Allah Teala size pek çok deliller ve Peygamberler göndermiş, Kuran’ı indirmiş ve size şöyle emretmiştir: Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmayın Allah ve Resulüne itaati koruyun. Kuran’ın ihya ettiğini diriltin, yasaklarını da yasaklayın ve siz Mehdi’ye yardımcılar ve destek olun. Zira dünyanın fena bulması ve zevale ermesi yaklaşmıştır. Ve bu kesindir. Ben sizi Allah’a ve Resulüne, O’nun kitabıyla amel etmeye, batılı yok edip, sünneti ihya etmeye davet ediyorum.” Bu hitabdan sonra, yanında, sonbahar bulutları gibi birbirinden habersiz toplanan, Bedir ehli sayısınca, üçyüzonüç kadar, insanla birlikte zuhur eder. Onun ashabı gece abid, gündüz ise aslanlar gibidir. Allah, Mehdi için Hicaz toprağı feth ederek hapisteki Haşimi’lerin hepsini de kurtarır. Siyah bayraklar ise Kufe’ye inip biat için Mehdi’ye adam gönderirler. Hz. Mehdi ordusunu her tarafa gönderir. Zulmü ve zalimlerin hepsini yok eder. Beldeler onun emrine girer. Allah Teala onun elindeki Konstaniyyenin fethini müyesser kılar.

·      Bir gün biz Hz. Ali’nin yanındayken birisi Hz. Mehdi’den sual etti. Ali (r.a.) “Heyhat” dedi. Sonra eliyle bir dokuz yaptı ve sonra da O ahir zamanda, kişiye “Allah’tan kork, Allah’tan kork” denildiği zamana çıkar, dedi. (ve şöyle devam etti): Bulutların semada toplandığı gibi, Allah O’nun etrafına bir kavim toplar. Onların kalplerini uzlaştırır. Onlar içlerinden şehit düşene üzülmez, kendilerine katılana da sevinmezler. Sayıları Bedir ashabı kadardır. Evvelkiler onları geçmediği gibi, sonrakiler de onlara yetişemezler ve onların sayıları Talut ile nehri geçenler kadardır.

·      Muhammed ümmetinin en hayırlısı ve sizin zorlukları gideren veliniz olan kimseye katılın. O Mekke’dedir. O Mehdi’dir ve ismi Muhammed b. Abdullah’dır. Şam Ebdalları, ve doğunun ileri gelenleri O’na katılır ki, onların kalpleri demir gibidir ve onlar gündüz aslan gece de abidlerdir.

·      Mehdi, (zamanındaki) insanların en hayırlısıdır. O’nun yardımcıları ve O’na biat edenler, Kufe, Yemen ve Şam ebdallarından olacaktır. Cebrail onların önünde, Mikail de arkalarında bulunur. O mahlukat arasında sevilir. Allah, kör fitneleri O’nun vasıtasıyla söndürür. Her yer emin bir hale gelir. Yanında bir adam olmadan, bir kadın beş kadın arkadaşıyla birlikte Allah’dan başka kimseye güvenmeden rahatlıkla hacca gidebilecek, O’nun zamanında yer ve gök bereket yağdıracaktır.

·      Mehdi’nin çıkış alametlerinden birisi de Batı’dan başlarında Kinde kabilesinden topal bir adamın bulunduğu bayrakların çıkmasıdır.

·      Afrika’da bir emir on iki yıl hüküm sürdükten sonra bir fitne görülür. Ve orasını adaletle dolduran esmer bir adam başa geçer ve sonra Mehdi çıktığında O’na biat ederek O’nun lehinde savaşır.

·      Bir adam Şam’a bir adam da Mısır’a malik olduklarında, Şamlı ile Mısırlı savaşıp, Şam Ehli, Mısır kabilelerini esir ettiğinde ve yine Şam’dan küçük siyah bayraklı bir adam görüldüğünde işte O Mehdi’nin itaatine girer.

·      Talikan’a yazık oldu. Şüphesiz Allah Teala’nın orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır. Orada Allah’ı hakkıyla bilen insanlar vardır. Onlar ahir zaman Mehdi’sinin yardımcılarıdır.

·      Ashabı Kehf, Mehdi’nin yardımcıları olacaktır.

·      Mehdi çıktığı zaman, Ehli Kehf’e gidip selam verince, Allah onları diriltecek ve Mehdi’nin yanında yerlerini alacaklardır. Daha sonra yattıkları yere dönüp kıyamete kadar da kalkmazlar.

DOĞUDAN GELECEK SİYAH BAYRAKLILAR

·      Şark’tan bir cemaat çıkar ve Mehdi’nin saltanatına yardım ederler.

·      Hasan’ın evladından birisi doğu tarafından çıkacak, eğer O’na dağlar bile karşı gelse, onları ezecek ve kendisine o dağlarda yollar edinecektir.

·      Mehdi’den önce O’nun ehli beytinden doğuda bir zat çıkar, hedefi Beytül Makdis (Kudüs) olarak, O on sekiz ay omuzunda kılıç taşır, öldürür, yaralar, ancak oraya varamadan ölür.

·      Maveraünnehir’den bir adam çıkar, adına “Haris” denir, o çok savaşçıdır. Onun önünde ise, ismine “Mansur” denen birisi bulunur ve Kureyşliler Resullah (s.a.v.)’e nasıl yardım etmişlerse, o da Al-i Muhammed’e öyle yardım eder. Her mümine ona yardım etmek vacip olur. Yahut da O’na icabet vacib olur dedi.

·      Horasan’dan siyah bayraklılar çıkar ve İlya (Kudüs)’ya bayraklarını dikene kadar, onları kimse durduramaz.

·      Horasan’dan çıkan siyah bayraklılar Küfe’ye iner, ve Mehdi Mekke’de ortaya çıktıktan sonra, O’na biat için elçi gönderirler.

·      Horasan tarafından siyah bayraklılar çıktığını gördüğünüzde kar üzerinde sürünerek de olsa onlara katılın, çünkü içlerinde Allah’ın halifesi Mehdi vardır.

·      Bu musibet Doğu’dan siyah bayraklı bir ordu çıkana kadar devam eder. Kim bu orduya destek olursa, Allah ona yardım eder, kim engellemeye kalkarsa da onu perişan eder. Sonunda onlar ismi benim ismim olan birisine gelerek O’nu başa geçirirler, Allah da onları zafere ulaştırır.

·      Doğudan Beni Abbas’a ait siyah bayraklar çıkar, onlar bir süre devam ettikten sonra, yine doğudan bu kez küçük siyah bayraklar çıkar ve Ebu Süfyan’ın soyundan bir adamla savaşarak Mehdi’nin itaatine girerler.

·      Sizin hazinenizin yanında, hepsinde bir halifenin oğulları olan üç kişi öldürülür ve bu hazine hiçbirisine nasip olmaz. Sonra Doğu tarafından siyah bayraklar çıkarak hiçbir kavmin yapmadığı bir şekilde savaş yapar ve ardından Allah’ın halifesi Mehdi gelir. Siz O’nun ismini işittiğinizde kar üzerinde sürünerek de olsa O’na gelin ve O’na biat ediniz. Çünkü O Allah’ın halifesi Mehdi’dir.

·      Beni Haşim’den sağ avucunda ben bulunan bir genç, siyah bayraklarla Horasan’dan çıkar, onun önünde Şuayb b. Salih bulunur ve Süfyani ordusu ile savaşır onları hezimete uğratır.

·      Süfyani’nin kuvveti Küfe’ye girdiğinde,  Horasan ehlini aramak için ordu gönderir. Horasan ehli ise Mehdi’yi arar ve Haşimi gençle birlikte başlarında Şuayb b. Salih Temimi’nin bulunduğu siyah bayraklarla birleşirler. Bu ordu Estahir kapısında Süfyani ile karşılaşır. Büyük bir savaş olur Neticede siyah bayraklılar galip gelir. Süfyani kuvvetleri kaçar. İşte o zaman insanlar Mehdi’yi temenni ederler ve ararlar.


·      Mehdi’nin evvelinde Şuayb b. Salih olacaktır.

·      Peygamber (s.a.v.) bir gün Hz. Ali (r.a.)’ın elinden tutarak şöyle buyurdu: Bunun “Hz. Ali’nin” soyundan bir genç çıkar ve arzı adaletle doldurur. Siz onu gördüğünüzde Temimi genci arayın, çünkü o doğudan çıkacak ve Mehdi’nin bayraktarı olacaktır.

·      Süfyani Küfe’ye ulaştığı ve Ali Muhammed’in yardımcılarını öldürdüğü zaman Mehdi çıkar ve O’nun bayraktarı Şuayb b. Salih Temimi olur.

·      Şuayb b. Salih Temimi orta boylu, esmer, hafif sakallı olup, elbiseleri beyaz ve bayrakları siyah olan dört bin askerle çıkar. Bunlar Mehdi’nin önünde olurlar ve karşılarına çıkan herkesi hezimete uğratırlar.


0 yorum:

Yorum Gönder