Facebook

24 Haziran 2013 Pazartesi

DOĞUDAN GELEN KÖTÜLER VE İYİLER

Türkiye’nin doğusundan gelecek tehlike:

Serhat Ahmet Tan “İstanbul yeniden başkent olacak” adlı kitabında Müştak Baba’nın şifreli şiirlerini yorumlamıştır. Serhat Ahmet Tan şiirlerde doğudan gelen bir tehlikeden bahsetmektedir. Yazar’ın Müştak Baba yorumlarına göre Türkiye doğudan gelen tehlike yüzünden başkentini İstanbul’a taşıyacak. Yazar doğudan gelen tehlikeyi İsrail olarak değerlendirmiş, ancak yakın bir gelecek için söyleyecek olursak İsrail doğudan değil, güneyden gelen bir tehdit olabilir. Doğudan gelen tehdit ya Rusya veya İran’dır.

Şeyh Nazım Kıbrısi Muhyiddin-i Arabi’nin yazılarına dayanarak 3. Dünya savaşının Rusya’nın Türkiyeye saldırısıyla başlayacağını söylemektedir. Rusya Türkiye ve İran’a dalacak ve güneye hareket edecektir. Bu gaybi haberde doğudan gelen tehlikenin Rusya olduğu anlaşılmaktadır.

Deccal doğudan gelecektir.

Ramûz el-Ehâdis ve diğer hadis kitaplarındaki hadis-i şeriflere göre Hazret-i Adem’den kıyamete kadar en büyük fitne olan Deccal dahi doğudan gelecektir.

“Deccal’in Çıkacağı Yer ve Kendisine Tabi Olacak Kimseler:

RE. 508/5. Şark tarafından bir cemaat meydana gelir. Kur'an okurlar hançerelerinden aşağı geçmez. Onlardan bir taife inkiraz ederse diğer taife zuhur eder. Son partileri Deccal ile beraber olurlar. (Hz. İbn-i Amr RA)

RE. 207/8. Deccal şarkta, Horasan denilen yerden çıkar ve ona katmerli yüzü olanlar uyar. (Hz. Ebu Bekir RA)

RE. 506/9. Deccal'e Isfahan yahudilerinden yetmişbin yahudi tabi olur. Hepsinin üzerlerinde taylasan vardır. (Hz. Enes RA)

RE. 508/2. Deccal, Horasan denilen yerden çıkar. Ona bir kavim tabi olur ki, yüzleri meşin gibidir. (Hz. Ebubekir RA)

RE. 97/7. Deccal şarktan, Horasan'dan çıkar ve ona kalkan yüzlüler tabi olur. (Yahudiler ve Moğollar vs.) (Hz. Ebubekir RA)

Doğu’dan gelen tehlike İran mı?

Müslim’den hadis-i Şerif: Enes bin Malik’ten (R.A.): Peygamber (A.S.M.) şöyle buyurdu: “Deccal’a, İsfahan Yahudilerinden taylesanlı (sarıklı ve cübbeli) yetmiş bin kişi tabi’ olacaktır”. (Müslim, Et-Tac Ali Nâsıf el-Hüseynî, c.5/s.627)  Netpano’daki yoruma göre:  Yahudi uleması İran devletini kandırarak Deccal ordusuna yardım ettirir.

Hakan Yılmaz Çebi, Netpano’daki yazılarında “Türkiye'yi sözde hedeften sapan füzelerle İran'a vurdurtacaklar!” diye yazmıştır. Ona göre “İran'la başlatacakları nükleer çatışmada Türkiye, Irak ve Suriye vurulacak ve dünya kamuoyuna füzelerin hedeflerini şaşırdığı kılıfını uyduracaklar. Dolayısıyla bu devletler savaşta zayıflatılmış olarak yerini alacaklardır.”

Hakan Yılmaz Çebi İsfahan yahudilerinden 70 000 taylasanlı yahudi’nin deccala tabi olacakları hadisini şöyle yorumlamıştır.

“İsfahan gizli Yahudiler için (lütfen bizdeki dönmeleri ve üslerini hatırlayın) stratejik stratejik bir üstür. Tıpkı Gürcü Yahudisi, Stalin’in Gürcistan’dan çıktığı “o bölge” gibi kara büyüyü ve zihin kontrol çalışmalarını en güçlü tuttukları bir bölgedir. Ve sayıları 70 binden fazladır ve Molla rejimi içinde “harika derecede” kamufledirler. İran’ın yarın Türkiye’ye karşı dönecek politikalarına egemen olacak kadronun gayrimeşru her türlü ilişkisinin belgeleri ellerindedir.  

Tüm dünya İsrail-İran gerginliğini yanlış okuyor. Sözde İslam alemi içinde İran, Siyonizme karşı bayrak yapılırken karşımıza o sıfatta bir İRAN çıkarmayacaklar. İran halkı bile bu oyunu bilmeden halklar düşman yapılacak.  İran, makasa girecek! Türkiye, İstanbul’dan vurulacak!.. “

Nostradamus’a göre İran:

Nostradamus’un eseri Centuries’in beşinci cildinin 25'inci dörtlüğü:

Mars, Güneş, Venüs Arslan burcunda,
Arap prensi, kilisenin egemenliğini denizde yenecek.
İran'da bir milyondan fazla insan birleşecek.
Gerçek yılan Türkiye ve Mısır'a saldıracak.

Bu dörtlük hakkında nereye çekersen çek niteliğinde yorumlar yapılmıştır. İlk satır olayın zamanını vermektedir. Arap prensinden kasıt Mehdi yada başka bir islam lideri olabilir. Bir deniz savaşında müslümanlar hristiyan donanmasını yenecek.İran’da bir milyondan fazla insanın kime karşı birleşeceği belli değildir. Türkiye ve Mısır’a saldıracak yılan nedir?

Tuhaf olan dörtlüklerin tercümeleri farklı yorumlara kapı açmaktadır. Bu da Nostradamus’a olan inanılırlığı zayıflatmaktadır. İşte aynı dörtlüğün başka bir çevirisi farklı şekilde anlaşılmaya müsaittir.

“Mars,Güneş ve Venüs aslan burcunda
Kilisenin kuralları denizden gelen Arap prensine yenilecek:
Persia'dan(İran) gelen yaklaşık bir milyon kişi;
Gerçek yılan Byzantium ve Mısır'ı işgal edecek.”


Başka bir dörtlükte  V-27’de İran’dan bir ordunun Trabzon’u işgal etmeye geleceği yazılmıştır. Bir yorumcu bu olayın Türkiye’nin ABD’ye İran’ı vurmak için İncirlik üslerini kullandırmasının karşılığı olarak İran’ın Trabzona saldıracağı yorumunu yapmıştır.

“Ateş ve silahlarla Karadeniz yakınlarında,
Persia’dan gelecek Trabzon’u işgal etmeye
Faros ve güneşli Mytilene sarsılacak
Adriyatik denizi, Arap kanıyla kaplanacak”

İncil’in Vahiy bölümünde şarktan gelen kırallar

"Ve mabetten yedi meleğe: Gidin Allah'ın gazabının yedi tasını yeryüzüne başaltın diyen büyük bir ses işittim… Ve altıncısı tasını büyük Fırat ırmağı üzerine boşalttı ve şarktan gelen kralların yolu hazırlansın diye, onun suları kurudu… Ve onları İbranice Armagedon denilen yere topladılar…(Vahiy 16: 12-16)

Altıncı meleğin 'tasını Fırat'ın üzerine dökmesi' dikkat çekicidir. Bilindiği üzere Doğu Anadolu Bölgesinden doğan Fırat Nehri; Türkiye, Suriye ve Irak topraklarında aktıktan sonra Dicle ile birleşerek Basra körfezine dökülmektedir. Altıncı melek tasını bu bölgeye dökecek ve Fırat ırmağı kuruyacaktır. Geleceğe dönük kehanetlerin kaynağı olan Vahiy / Esinleme Kitabı'na göre Fırat Nehrinin kuruması Armagedon denilen Nükleer savaşın işaretlerinden birisidir.

İncil’deki Şarktan gelen kırallar kavramı hadislerdeki Şuayb bin Salih ordusu ile uyumludur. 

Fırat nehrinin kurumasının akla en yakın yorumu barajlarda suyun tutularak orduların geçişine uygun hale getirilmesidir. Fırat ırmağının suyunun kuruması Armageddon savaşına işaret ise bu olay savaştan önce olacak demektir.

Doğudan gelecek iyiler:

Hadis-i şeriflere göre doğudan çıkan sancak, bazı hadislerde karasancaklar çıkacak ve Mehdinin egemenliğine zemin hazırlayacaklardır.

“Süfyanî 360 süvariyle çıkıp, tâ Dımeşk’e geldiğinde, daha üzerinden bir ay geçmeden Kelb’den 30.000 kişi ona tabi olur O da ordusunu Irak’a gönderir ve Zevra denilen bölgede 100.000 kişiyi katl eder. Ve Kûfe’ye çıkarlar ve orayı talan edip harab ederler. Bu sırada doğudan bir sancak çıkar ki, ona kendisine Şuayb bin Salih denilen Temim’den bir zat kumandanlık eder. Onların ellerindeki Kûfe ahalisinden olan esirleri kurtarır ve o Süfyanîleri öldürür”. ( Fetava-i Hadîsiyye, İbn-i Hacer-i Heytemi-38)

“Bir adam Şam’a ve bir diğeri de Mısır’a hakim olduklarında, bu Şamî ve Mısrî arasında bir harb olur. Şam ahalisi Mısır’dan bazı kabileleri esir eder. Doğudan bir adam küçük siyah sancaklarla Şam’ın sahibine doğru gelir, işte o Mehdî’ye itaati te’min edecek kimsedir.”

Abdullah Gürbüz Baba  sohbetlerinde “Afganistan’dan siyah bayraklılar gelip Mehdi (as)’a yardım edecekler” demiştir.

Bediüzzaman Mektubat’ta “Çok zaman evvel bir ehl-i velayetten işittim ki, o zat eski velilerin gaybi işaretlerinden istihrac etmiş ve kanaati gelmiş ki: Şark tarafından bir nur zuhur edecek, bid’alar zulumatını dağıtacak. Ben böyle bir nurun zuhuruna çok intizar ettim ve ediyorum. Fakat çiçekler baharda gelir, öyle kudsî çiçeklere zemin hazır etmek lazım gelir. Ve anladık ki bu hizmetimizle o nurani zatlara zemin ihzar ediyoruz” diye yazmıştır.


Bediüzzaman kendisinin İslam aleminin kış mevsiminde geldiğini, şarktan zuhur edecek nur’un, kutsi çiçeklerin ve nurani zatların  yüz yıl sonra islam aleminin bahar mevsiminde geleceğini ifade etmiştir. 

Gaybi Haberler

0 yorum:

Yorum Gönder