Facebook

14 Eylül 2014 Pazar

BÖYLE BUYURDU TEVRAT

Mustafa ÖZCAN
30 Ağustos 2014 Cumartesi / Milli Gazete

Yasal Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin devrilmesinden sonra geçici cumhurbaşkanı olarak atanan Adli Mansur’un Basın Danışmanı Ahmet Müselmani’yi gökte ararken yerde buldum! Daha doğrusu sesi soluğu kesildikten sonra nerede olduğunu merak ediyordum! Meğerse aramızdaymış! Mısır’ın Koç’u olarak bilinen Kıpti işadamı Necip Savires’in gazetesinde yazarlığa başlamış. Yolunu buluyor olmalı. Mekânı değişse de işi değişmemiş.  Bunlardan birisi de devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi çekiştirmek ve karalamak. Bu kez bunu beyanlar değil makaleler üzerinden yapıyor! Kaldığı yerden devam ediyor.  “Netanyahu: `Mursi’nin adı Tevrat’ta geçiyor’ dediğinde!” başlıklı yazısını görünce merakım zail olacağına iyice depreşti. Almasryalyoum’daki yazısını bir çırpıda veya solukta bitirdim.  Üslup olarak başkalarını taklit etse de sonuç itibarıyla konu merakaver yani insanın merakını kabartıyor! Oltasına ben de takıldım! Sular seller gibi bir solukta hatmettim. Makalesinde Muhammed Mursi’yi kötülemeye çalışsa da satırlar adeta ona isyan ederek Mursi’yi övüyor.  O ise satırlara inat bildiğini okuyor. Satırları arasında Bloomberg Haber Ajansı’nın Henri Kissinger’den naklettiği bir ibare geçiyor. Bu ibare ve alıntıda Kissinger, Mursi ile ilgili görüşlerini aktarıyor: “Mısır Müslüman Kardeşler’i İsrail ile barışçı bir ortamda yaşamak istemez. İsrail ile Filistinliler arasında bir barış ikliminden ve ortamından umutvar değilim. Mısır Müslüman Kardeşler hareketi de siyasi çözümden yana olmayacaktır…” Ahmet Müselmani ise bizdeki laik kesimler gibi Mursi’nin yaklaşımını sulandırmaya ve onu İsrail ve Amerikan yanlısı göstermeye gayret ediyor. Fakat vakıa tersini söylüyor.
***
 Bilindiği gibi, 1990 yıllarda kitapçı raflarına Tevrat’ın Şifresi diye bir kitap düşmüştü. Kehanet yüklü idi. Tevrat’ın kehanet veya metamatiksel şifrelerini serrişte ve afişe ediyordu.  Lakin kehanetler çıkmadı. 1997 yılında kehanetler veya şifreler, yazarı Michael Drosnin ile anılır oldu. Beş yıllık çalışmalarının ürününü 1997 yılında “The Bible Code” (Tevrat Şifresi) ismiyle kitaplaştırmıştı. Drosnin, Allah’ın varlığının ilk seküler delili olduğuna inandığı kitabına olan bu ilgiyi Rabb’in ilahi bir armağanı olarak görmektedir! 1994 yılında herhangi bir kastı olmaksızın, araştırmakta olduğu zamanın İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin’in kodu “Öldürecek olan katil” satırıyla kesişince Drosnin, Tevrat Şifreleri’nin geleceği tahmin etmekte kullanılıp kullanılamayacağı sorusuyla karşı karşıya kalır. Drosnin, Yitzhak Rabin öldürüldükten sonra katilin ismini de bulur aynı sayfada: Amir. Drosnin’in eserine olan talep, temelde Tevrat Şifresi’nin geçmişle alâkalı olduğu kadar gelecekle alâkalı bilgiler de içermekte olduğu inancıdır. Kitabın içerdiği gelecekle ilgili verdiği ama çıkmayan bazı kehanetler şöyle: Libya’nın finanse ettiği Arap teröristler ellerine geçirdikleri nükleer silahlarla İsrail’de büyük bir Nükleer Soykırım gerçekleştirirler. Netanyahu bir savaş sırasında daha başbakanlık dönemini tamamlayamadan öldürülür. Esad’ın askerleri Ye’cüc Mecüc olarak İsrail topraklarını istila ederler. 2000, 2006 ve 2010 yıllarında yeryüzünde büyük depremler olur vs... Okuyucuları Tevrat Şifreleri’nin her insanın hayatının en küçük ayrıntılarını bile kapsadığına öylesine inanırlar ki, Drosnin’in internette açtığı tartışma sayfasına, “Yakında İsrail’e gitmeyi düşünüyorum. Şifre bu konuda ne diyor? Gideyim mi?”ye kadar varan sorular bile gönderilir.
***

 M. Drosnin’in eserini Grant Jeffrey’in The Signature of God (Rabb’in İmzası) ve daha kapsamlı bir yaklaşım olan Jeffrey Satinover’in Crackingthe Bible Code (Tevrat Şifresini Kırmak) adlı eserler takip eder. Kehanetler fos çıkınca itibar ve ilgi de azalır.
Netanyahu da Tevrat’ın şifresine meftun ve düşkün bir siyasi kişilik. Muhammed Mursi’nin adını Tevrat’ın şifreleri arasında aramış ve bulmuş! Bak hele demeyin. Alimallah gerçek!  Mursi’yi Musa döneminin Firavun’una benzetiyor. Mursi’nin Firavunluk bir hali var mı?  Daha çok Minyeli Abdullah’a benzemiyor mu? Netanyahu, Arap Baharı’yla birlikte iktidara gelen Müslüman Kardeşler’in Musa dönemi Firavun’unun yaptıklarını İsrail halkına tekrarlayacağını vehmetmeye ve düşünmeye bvvaşlamış. Huruç Kitabı’nda bir ibareye rastlamış ve bunu Mursi’ye uyarlıyor: “Ve Mısır tahtına yeni bir kral geçti…” Yeni bir kral yeni bir dönemin simgesel lideri ve bu ona göre Mursi’nin ta kendisi! Aptala malum olurmuş misali bu da ona malum olmuş! Mursi’yi bir Firavun olarak tasarlıyor (http://www. albawabhnews. com/5036 ). Hâlbuki biz Sisi’nin üçüncü Ramses olduğunu düşünüyorduk! Netanyahu da şifreci veya şifre düşkünü çıktı. Bununla birlikte hem Drosnin’in hem de Netanyahu’nun kehanetleri karavana ve gerçeğe tekabül etmiyor. Bununla birlikte yine Kur’an üzerinde matematiksel işlemlerle; Nihad Bessam Cerrar ve Yusuf Müsaide gibi Kur’an şifreleri veya istişfaf, istişraf veya istihrac yoluyla İsrail’in sonunu bulanlar ve 2022 olarak tespit edenler var. 16 Amerikan istihbarat teşkilatı da İsrail’in sona eriş tarihi olarak 2025’i veriyorlar (http://www.echoroukonline. com/ara/ articles/212653.html ). Bizden aktarması. İnanıp inanmamak size kalmış bir keyfiyet.

0 yorum:

Yorum Gönder