Facebook

25 Kasım 2013 Pazartesi

BEDİÜZZAMAN YA DA CEMAAT

Medyada yayınlanan haber ve yorumlara bakacak olursak; cemaat yerel seçimlerde Sarıgül’ü destekleyecektir. Bundan amaç İstanbul’u AKP’nin elinden almak, yerel seçimde AKP’nin oylarını mümkünse yüzde 40’ın altına düşürüp mevcut iktidarın yıkılış sürecini körüklemektir.

Bediüzzaman eserlerinde “Bu asil Türk milleti ihtiyarıyla o partiyi (CHP’yi) katiyen iktidara getirmeyecek” demiştir.  Çünkü: “Halk Partisi iktidara gelecek olursa, komünist kuvveti aynı partinin altında bu vatana hâkim olacaktır.”

Bu sözleri o zamanlar için söylenmiş sözler olarak varsayarsak, o takdirde cemaatin lahikaları okumasının manası kalmazdı.  Kendini hizmet olarak telakki eden bir cemaat o lahikalarla kendini bağlı saymayıp, taban tabana zıt hareket ediyorsa; ya o zat ile bir alakası yoktur, ya da köklerinden geldiği zatın prensiplerini bir kenara koymuş demektir. 

Bediüzzaman; Demokrat Parti gibi liberal bir partinin dine sınırlı ölçüde hizmeti nedeniyle onları ehvenüşşer sayıp, iktidarda muhafaza etmek istemiştir. O zaman için mevcut CHP ve Millet Partisi gibi partilere tercih etmiştir. Şimdi ise dindar kimselerin çoğunlukta olduğu, dinimize, milletimize hatta dünyanın her tarafındaki Müslümanlara hizmet eden bir iktidarı devirmek için iç ve dış sermaye baronlarına dayanıp koçbaşı olarak kullanılmak hangi prensibe uyar.

En çok üzüldüğümüz konu cemaat medyasının Ergenekon kampanyasında sürdürdükleri kampanyanın aynısını şimdi mevcut iktidara karşı tutturmaları olmuştur. Bir taraftan kardeşlik reklamları, diğer taraftan tezvirat kampanyası… Bunlar bizim bildiğimiz şakirtler değil….

Tekrar tekrar cemaat içindeki samimi şakirtleri eleştirilerden ayrı tutuyorum. Cemaat içindeki şakirtlerin Bediüzzaman’ın lahikalarından az çok haberdar olduğunu düşünüyorum.  Yazının başındaki Bediüzzaman’dan alıntı yapılan ikinci cümledeki dehşetli ihtimalden hazer edeceklerine inanıyorum.  Bize göre Bediüzzaman’ın “Halk Partisi iktidara gelecek olursa, komünist kuvveti aynı partinin altında bu vatana hâkim olacaktır.” cümlesi geçerlidir. Zira Gezi olaylarında ortaya sürülen kalabalıkların yüzde 75’inin CHP’ye oy verenlerden oluştuğu görülmüştür.

Gezi’nin başarıya ulaşmamasının analizleri yapılırken, muhafazakarların dahil edilmediği hiçbir kalkışmanın başarıya ulaşamayacağı belirtilmişti. Demek şimdi en önemli koçbaşı olarak cemaat meydana sürülmek istenmektedir. Ancak az çok Bediüzzaman’ın meşrebine sahip şakirtlerin akıllarını bu cemaat önde gidenlerinin cebine koymayacaklarını, akli selimle kendi vicdani kanaatlerine göre hareket edeceklerine inanıyoruz.

Mesele ne bu iktidardır, ne de Erdoğan’dır. Mesele Türkiye’dir. Mesele İslamiyettir. Mesele Müslümanlardır. Uluslararası bir dış güç: 100 yıldır hükmettiği ve sınırlı bir rol biçtiği Türkiye’nin büyümesini istemiyor. Onların elinin altında böyle dindar kılıklı bir sürü adamları var. İstediği adamlarını meydana sürerler. Çoğu zaman sessiz operasyonlarla, gerektiği zaman kaos planlarıyla istedikleri sonucu almasını bilirler. 

Ancak bu güç aylardır tutuşturmak istedikleri ateşi bir türlü yakamadılar. Çok denediler. Gitgide hırçınlaşıyorlar. Her çareye başvuruyorlar. Şimdi Müslümanların da bir kısmı bu iktidarın gitmesini istiyorlar. Yerine ne koyacakları bilinmez. Herkesin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı var.

Bize düşen aldanmamak, ülkemize zarar verecek oluşumlardan uzak durmaktır.


0 yorum:

Yorum Gönder