Facebook

3 Aralık 2013 Salı

MESELE O DEĞİL…

Daha öncesi var ama biz 7 Şubat 2012 tarihinden başlayalım. O tarihte MİT müsteşarı Hakan Fidan savcılık tarafından ifadeye çağrıldı. Başbakan buna izin vermedi. Derler ki Fidan eğer ifadeye gitseydi tutuklanacaktı. Ardından İçişleri bakanı ve oradan Başbakan’a ulaşılması hedefleniyordu. Bu ne demek? Hukuk kullanılarak bir hükümet darbesi ile Erdoğan’ı devirme teşebbüsü olacaktı.

Başbakanlık ofisinde böcek olduğu kuşkusu üzerine Emniyete araştırma yaptırıldı. Sonuç: böcek yok denildi. Gizlice MİT’e yaptırılan aramada böcek bulundu. Bunun üzerine Emniyete bir daha araştırma yapılması istendi. Sonuç: Yine böcek yok denildi. MİT’e tekrar arama yaptırıldı. Bu sefer öncekinden daha fazla böcek çıktı. Arkasından Emniyette bazı müdürler görevden alındı.

Akabinde Gezi olayları patladı. Gezi olaylarında polisin orantısız güç kullandığı yorumları yapıldı. Dünya medyası barışçıl bir çevre eylemini hışımla bastıran hükümeti suçladı. Kıyıda köşede Gezi olaylarının polis şeflerinin görevden alınmasına tepki olarak patlatıldığı yorumları çıktı.

Şimdi bir süredir ortada dershanelerle ilgili tartışmalar sürüyor. Gezi olayları sırasında mesele birkaç ağaç değil denmişti. Şimdi de mesele dershane meselesi değil yorumları yapılıyor.

Mesele AKP’yi ortadan kaldırmak değil, mesele sadece Erdoğan’ı devirmek. Erdoğan’ı eğip bükemeyenler, onu devirip dindar görünen ama batının çıkarlarına hizmet eden iktidarların kurulmasını istiyorlar. Zira Erdoğan biraz çizgiden çıkmış görünüyor. Onların çıkarına hizmet etmiyor.

Gezi sırasında okuduğum bir yorumu tekrarlıyorum. Muhafazakar kitlelerin de işin içinde olmadığı bir hareketin başarıya ulaşamayacağı ifade ediliyordu. Zaten solcular, mezhepçiler, milliyetçiler, ulusalcılar, bir kısım liberal ve bir kısım Müslümanların muhalif olduğu Erdoğan’ın karşısına en nihayet Cemaati de koydular.  Artık koalisyon tamamlanmıştır.

Buna karşı devletimizin, ülkemizin ve milletimizin beka ve selametine dua edenlerin duası başımıza yağması muhtemel musibetlere karşı ne kadar bir kuvve-i maneviye kalkanı oluşturuyor onu Allah bilir.

0 yorum:

Yorum Gönder