Facebook

19 Ağustos 2013 Pazartesi

MISIR NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ ?




Mısır Türkiye’dir, Türkiye Mısır’dır. Zira fitne önce Türkiye’de tezgahlandı. Gezi olayları ile Türkiye’de büyük bir fitne çıkarılmak istendi.  Seçimle dindar hükümeti sandıklarda yenmekten ümidini kesenler, Gezi olaylarını hızla bir kalkışmaya dönüştürdüler. Ancak ordumuz ve polisin sağlam tutumuyla başarıya ulaşamadılar.

Türkiye’de başarıya ulaşamayan dış odaklar Mısır’da uzun bir diktatörlük döneminden sonra demokrasiye yeni geçmiş ve seçimle başa gelmiş Mursi hükümetine karşı darbe yaptılar. Darbeci Sisi ilk önce İsrail’e haber vererek halkın oylarıyla seçilen hükümeti devirdi. Maalesef Mısır ordusu kendi halkının ordusu olmadı. Kendinin ve batılıların çıkarlarını ön planda tuttu. 

Hatta işin bir de Tunus ayağı var. Tunus’un Nahda hükümeti İstanbul Dolmabahçe sarayında kuruldu. Türkiye’nin demokratik islami modelinin bütün islam alemine yayılmasından korkan odaklar harekete geçti ve düğmeye bastı. Türkiye-Mısır-Tunus eksenini paraçalamak için harekete geçildi. 

Zira onların kafasındaki şablon islam ve terörizmin yan yana getirilmesiydi. Müslümanlar;  modern dünyaya ayak uyduramayacak, demokrasi ve insan haklarına dayalı bir rejimi islami kurallara uygun biçimde üretemeyecek beceriksizler kalabalığı olarak görüldü. 

Mursi’ye sadece beceriksiz diyorlar. 40 yıllık Mübarek rejimi diktatörlüğü altında memnun olanlar Mursi’nin başa gelir gelmez almaya başladığı tedbirler sayesinde iç ve dış odaklar çıkarlarının zedelendiğini gördüler. Mursi beceriksiz falan değildi. Eğer Mursi onların çıkarlarına uygun bir adam olsaydı, İhvanı batılılara satsaydı, o zaman Mursi batılıların gözünde parlak bir adam olurdu. Batılılar kötü dediğine göre Mursi demek ki Mısır için iyi şeyler yapmaya başlamıştı, bu yüzden hemen engellenmeliydi.

Aynı durumu Türkiye’de görüyoruz. Erdoğan’ın başarılı bir devlet adamı olduğunu şimdiye kadar hep batılılar söylüyordu. Ama ne zaman ki Erdoğan Türkiye’nin çıkarlarını önceleyen, bağımsızlaşmaya veya en azından dengeli paylaşıma dayanan politikalara yönelmeye başladı, işte o noktadan sonra –one minute- ten itibaren dünya Yahudi finans kapitali Erdoğan’ı tu kaka etmeye başladılar. AKP’yi toptan yok edemeyeceklerini hesap edenler, AKP’yi çatlatmaya uğraştılar ve halen ana plan bu yöndedir. Erdoğan’ı yalnız bırakıp geri çekilmesini sağlamak.

İlk fırsatta Gezi fırtınası ile Erdoğan’ı devirmeye çalıştılar. Bu ilk fırtınada her ne kadar uzun bir hazırlık sürecine rağmen başarılı olamadılar. Şimdi bir daha hazırlanıyorlar. Eylül-Ekimden itibaren kazanı ısıtıp en sonunda düdüklü tencereyi patlatmak istiyorlar. Bu olaylar nereye kadar sürer. Tahminen Marta kadar.  İnşaallah bu bahar islam alemi için cennet gibi bahar olur. Aksi takdirde ülkemizdeki Müslüman kesim uzun ve karanlık bir kış içinde azap çekecektir. 

İslam çağlar üstü ve her zaman tazedir. Geride kalan sadece müslümanlardır. İslam hukukunu sürekli canlı ve çağın önünde tutamayan son asırlardaki müslümanların tembelliğidir. Tembel müslüman kaderin sillesini yiye yiye uyanmaya çalışıyor. İslam alemi silkinmeye ve ayağa kalkmaya çalışıyor, ama iç ve dış düşmanlar islam alemini sımsıkı bağlamış, çözmek istemiyorlar. İslam ayağa kalkmadıkça, kendi zenginliklerini kendi eline almadıkça batılıların yeni sömürge politikalarını parçalayamayacaktır. 

Bu da inşaallah Mehdi'nin liderliğinde başarılacak dünya çapında büyük bir kavganın ardından gerçekleşecektir. Batının tek dişi kalmış medeniyeti sömürerek var olduğu islam aleminin kaynaklarını elinden kaçırdığı için bir balon gibi sönecektir. İslam alemi kendi kaynaklarını tek elden yönetecek ve adil bir paylaşım düzeni kuracaktır. 


Gaybi Haberler

0 yorum:

Yorum Gönder